Marka Nedir? Kavramsal Bir Bakış ve Markalaşma Süreci

marka-nedir-kavramsal-bir-bakis-ve-markalasma-sureci

Marka nedir? sorusu, yalnızca ürünlerin ya da hizmetlerin görsel temsilleriyle sınırlı bir tanım değildir. Günümüzde marka, hem pazarlama dünyasında hem de sosyal hayatta oldukça geniş bir anlam ifade eder. Marka kavramı, sadece maddi bir varlık değil; aynı zamanda hedef kitlelerin zihinlerinde oluşan soyut bir algı ve fikirler toplamıdır diyebiliriz. Bu yazıda kısaca, “marka nedir” sorusuna farklı bir açıdan baktık; markalaşma sürecinin sadeliğini, etkili marka tanınırlığının karışıklıktan uzak tanımını ve fikirlerin bile nasıl birer marka hâline gelebileceğini inceledik.

Marka Nedir? Sadece Bir Logo Değil

Çoğu kişi, marka kavramı üzerinde düşündüğünde hemen aklına bir logo, isim ya da slogan gelir. Ancak marka, yalnızca bunlarla sınırlı bir kavram değildir. Gerçekte, marka bir fikrin patentlenmesiyle oluşan maddi bir kavram da değildir. Yani marka, bilinenin aksine bir belge ya da bir evrakla başlamaz; insanların zihninde oluşan çağrışımlarla doğar ve gelişir.

Bir oluşumun markalaşması için onun, insanlar tarafından tanınır hâle gelmesi gerekir. İnsanların günlük hayatta duyduğu bir ses, gördüğü bir renk ya da sembol, eğer belirli bir kişi, ürün, hizmet ya da kurumla bağdaşıyorsa o zaman ortada bir marka var demektir. Bu bağlamda, marka bir zihin işaretidir; maddi olandan çok soyut ve sembolik anlamlar bütünüdür.

Markalaşma Süreci: Zihinde Yer Etmek

Markalaşma, sözlükteki klasik tanımların dışında olarak “hedef kitlenin zihninde benzer çağrışımlar oluşturma çabası” olarak tanımlanabilir. Bu süreçte sesler, görüntüler, semboller ve işaretler gibi çeşitli araçlar kullanılır. Amaç, hedef kitlenin belirli bir kavramı duyduğunda ya da gördüğünde, o kavramı belirli bir oluşumla özdeşleştirmesidir.

Örneğin; bir müzik tınısı duyduğunuzda bir markayı hatırlıyorsanız ya da sadece renkleri görerek bir ürünün kime ait olduğunu anlayabiliyorsanız, bu başarılı bir markalaşmanın göstergesidir. Bu ise aslında zor gibi görünen ama tahmin edildiği kadar güçlük çıkarmayan bir süreçtir. Bu konuda yapılan önemli bir hata işlerin zorlaşmasına yol açmaktadır. Marka algısı oluşturmaya çalışan insanlar genellikle en önemli adımlardan biri olan hedef kitle analizini gözardı eder. Muhakkak ki, kalabalık insan gruplarına ulaşmaya çalışan bir marka ile sadece kendi hedef kitlesine ulaşmaya çalışan markanın işi aynı oranda zor değildir. Hedef kitle analizi bu bakımdan önemli düzeyde maliyet avantajı sağlar. Markalaşma aşamasında önemli olan, marka çağrışımın bütün insanlar üzerinde değil, sadece hedef kitle üzerinde etkili olmasıdır. Çünkü bir marka herkese hitap etmek zorunda değildir; doğru hedef kitleye ulaşmak, genellikle amaca ulaşmak için yeterlidir.

markalasma-sureci-zihinde-yer-etmek

Marka Bilinirliği ve Tanınırlık

“Bir kavram markalaşmış mıdır?” sorusuna cevap verilirken, onun hedef kitlesi üzerindeki bilinirlik, tanınırlık ve akılda kalıcılığı üzerinden değerlendirme yapılabilir. Eğer bir fikir, ürün ya da hizmet hakkında; insanların aklında belirli çağrışımlar oluşmuyorsa, o fikir, ürün ya da hizmet henüz yeterince markalaşamamış demektir.

Marka olmak için ise bazen sadece iyi bir ürün ya da güzel bir fikir yeterli olmayabilir. Aynı zamanda o ürün ya da fikir, insanlarda bir duygu, bir algı ve bir bağlantı çağrıştırmalıdır. Bu duygusal ve zihinsel bağ ile, marka sadece bir isim olmaktan çıkar; insanların hayatlarının tanıdık bir parçası hâline gelir.

Öte yandan, markalaşma sadece ticari ürünlerle de sınırlı değildir. Fikirler de markalaşabilir. Verimli bir düşünce, sosyal bir hareket ya da bireysel bir duruş bile markalaşma sürecine girebilir. Önemli olan, bu fikrin etrafında anlamlı ve tutarlı bir algı için çalışılmasıdır.

Sonuç: Markalaşma Bir Algı Meselesidir

Özetle “marka nedir” sorusunun yanıtı bize göre; maddi bir unsurdan ziyade, insan zihninde oluşan anlam, sembol ve çağrışımların toplamıdır. Bir markanın gerçek gücü, hedef kitlesinin zihinlerinde ne kadar yer edindiğiyle de bağlantılıdır. Bu nedenle başarılı markalaşma, iyi bir görsel tasarımdan ya da güzel bir isimden daha fazlasını gerektirir: algı çalışması, anlam oluşturma ve duygusal bağ kurma becerisi. 

Markalaşmak isteyen her oluşumun öncelikle hedef kitlesini tanıması, bu kitle üzerinde ne tür çağrışımlar oluşturmak istediğini belirlemesi ve bunu sürdürülebilir şekilde inşa etmesi gerekir. Böylelikle bir kavramın, uzun soluklu bir marka hâline gelmesi daha kolay, daha uygun maliyetli ve daha az yorucu olabilecektir.


Ayrıca, "Markalaşmanın İlk Adımı Nedir?" başlıklı yazımızı okumak için buraya tıklayabilirsiniz.

Markalık

Markalik.com, "Bir Marka Meselesi.." diyerek aramıza katıldı. Markalaşmak isteyen ve konu hakkında söyleyecek sözü olan herkesi bekliyor..

Daha yeni Daha eski